içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BODRUM'UN FRANSIZ İHTİLALI, ÇALIŞTAYI, KAPAK...

NEDENSE OLUP BİTTİKTEN SONRA ÇALIŞIYORUZ…

 

Küdür Yarımadası’nı Koruma çalıştayı başladı. Yararlımı, kesinlikle evet. İşe yararmı KESİNLİKLE HAYIR… İnşallah yararda utanan ben olurum..Çünkü nedense Bodrum’da sivil toplum örgütleri , vatandaşlar ve toplum olarak herşey olup bittikten sonra tepki gösterip, bilimsel çalışma ve bilinçlendirme toplantı ve gösterilerini yapıyoruz, atı alan Üsküdar’ı geçiyor, biz peşinden koşuyoruz. Kissebükü , Tavşanburnu, Küdür , Güvercinlik Pina yarımadası (Sıradaki Karaada Adaboğazı onları saymıyorum şimdilik) en son olan ve ilk akla gelenlerden.  Çünkü sonuçta bu tür kıyılara doğal ve tarihi alanlara kültürel değerlere yapılacak saldırılar yıllar önceden planlanıyor, hesabı kitabı yapılıyor adım adım ilerleniyor. Birilerinin haberi olmaması imkansız. O zaman niye aylar, yıllar öncesinden bu çalıştaylar toplantılar yapılmaz, yıllar sonra gelecek tehlikelere dikkat çekilmez, hukuku önlemler alınmaz,  halk bilinçlendirilmez? Niye… Niye bu toplantılar halkın geniş katılımı ile sağlanmaz, bugünkü toplantıya baktım, zaten önemli bir bölümü konuyu bilen konuya hakim olan insanlar, kime neyi anlatıyoruz. Bitmedi çalıştay yapıldı, çalıştay raporu hazırlandı, ilgili bakanlık ve kurumlara gönderildi, dikkate alınacağına inanan var mı, varsa kaç kişi, sizce” aman çalıştayda bilim insanları ne güzel rapor hazırlamışlar, hadi biz beach cluba iskele yapmaktan kum dökmekten ve merayı imara açmaktan vaz geçelim” denileceğine kaç kişi inanıyor? Ben şahsen inanmıyorum. Çalıştay çalıştığı ile kalacak. Çalıştayın çalışmasına da kimsenin bir şey diyeceği yok.

ŞEZLONG VE SAHİLLERDE FRANSIZ İHTİLALİ YAPAMADIK, SIRA SOKAKLARA GELDİ.

 

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras , sahiller ve plajların halka açık olması ile ilgili toplantıda “Fransız ihtilalini başlatıyorum” diye bağırdığında, BRAVO sesleri arasında  acaip alkışlanmıştı, bizde acaip bi duyguya kapılmıştık, hatta şaşırmıştık, sahiller, plaj, şezlong, halkın denize girememesi ve Fransız ihtilali…. Ben o anda bunu kavrayamadım resmen olaya FRANSIZ kalmıştım. Günler haftalar geç ki , sahillerde plajlarda şezlonglarda değişen bir şey yok, eskiye dönüldü. Git Kumbahçe’de denize gir bir otelin restoranın önünden başına geleni gör. Adam Torba’da halk plajının içine özel villa plajı yaptı, özel villa plajı. Güvenliğide koydu, git yüreğin yetiyorsa, yiyorsa denize girmeye çalış, sahili bitirdi sıra sokağa geldi, sahile inen Mutlu Sokak, otelin tabelalarını dikip kapattı adam. Keşke Fransız ihtilali yerine Bodrum ihtilali olsaydı. Gerçekten Aras’ın her zaman yanında olduk olmaya devam ederdik, yinede kamu için attığı her adımda yanındayız. Bakın belediye çay bahçelerinde kafeteryalarında fiyatlar beach clup fiyatlarını aratmıyor. Çay 2,5 TL. oldu. Vatandaş  emekli işçi isyanda. Yıkılması planlanan 101 kaçak evden 2’si yıkıldı 99’u duruyor. Yıkılması gereken iskelelerden gariban Oktay’ ın iki metrelik yüzer iskelesi ve plastik tuvalet yerle bir edildi, inşaat makinaları ve basın mensuplarının önünde,, ee Göltürkbükü iskeleleri duruyor, sahilin içinde yürüme yolunun içinde bırakın iskeleyi restoran otel yaptı adamlar… Elbette kolay değil, Aras’tan sihirli değnek ile 20-30 yılın kronikleşen sorunlarını üç ayda çözmesini beklemiyoruz, ama Fransız ihtilali gaz kesmemeliydi, gazı kestin mi ihtilali durdurdun mu millet homurdanmaya başlıyor, bence sayın Aras en kısa zamanda halka açık olarak yine bir sahil plaj toplantısı yapmalı ve olanı biteni açıklamalı , olan bitenden bazı şeyler yapılamıyorsa neden yapılamıyor bizde halkta öğrensin ve Aras’a belediyemize  desteğimizi vermeyi seve seve sürdürelim. Bu kentet yaşıyoruz başka bir kentede göçecek durumumuz zaten yok. Bu nedenle kentin yararına olan herşeyin destekçisiyiz. Aksi takdirde herkes heryerde farklı konuşuyor. Konuşmayı bırakın artık Ortakent ‘de yaşayan sade vatandaş plajdan kovulur hale geliyor.

 

 

BUDA BİZE KAPAK OLSUN…..

Bakın kardeşim, bizim adam olmayız deriz ya aynen öyle işte durum. İki ayda bir kapağı bulup yerine takamadılar. Bodrum belediye meydanında bir kutu var, kimin belli değil, Aydemin mi Telekom’un mu belediyenin mi, kiminse kimin çokta önemli değil,. Tam iki aydır yazıyoruz bu kutunun kapağı yok kabloları tehlikemi tehlikesiz mi belli değil. Tam iki aydır yazıyoruz şu lanet görüntüyü tehlikeyi ortadan kaldırın diye. TIK YOK YA TIK YOK… Bir kapak alıp takmak bu kadar mı zor,yarın biri orada çarpılsa ne olacak,nasıl hesap vereceksiniz.. Kapak kiminse tebrik ediyor kutluyor görevinde kapak gibi başarılar diliyorum.

Bu yazı 8575 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum