içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KADINLAR… EVLERİN DİREKLERİ…

 

Bu gün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Günlerdir ne çok yazılıp çiziliyor, videolar çekiliyor, kadın üzerine konuşmalar, çeşitli etkinlikler (Kısıtlamalar gereği etkinlikler abartılmıyor) ve birçok paylaşımlar. Sözde pozitif ayrımcılık yapılıyor.  Mart ayının ikinci haftası, kadınlar onurlandırılıyor…

Kadınlar… Evlerin Direkleri…

Anadolu’da “evimin direği” sıfatı erkekler için kullanılır aslında. Ben neden kadınlara “Evlerin Direkleri” dedim onu izah edeyim.

Ben Laz kökenli bir Karadeniz kadınıyım. Bu sıfatımla da her zaman gurur duyarım. Karadeniz kadınlarının çalışkanlığı çok konuşulur. Hatta “ Karadeniz erkekleri çalışmaz, kadınları çalıştırırlar “ algısı oldukça yaygındır. Orada doğmuş, çocukluğu oralarda geçmiş ve hala bağlantısını koparmamış bir Karadenizli olarak bu durumun bir yanılgı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Lazlar için “kadın” önemli bir güçtür, çok değerlidir. Lazca dilinde kadın “oxorca”  demektir. Kelimenin köküne baktığımızda “Oxori” ev  “Ca” ağaç anlamına gelir. Laz kültürün mimari özelliğinin en belirgin tarafı dolma taş ve ahşap direkli evleridir. Yöreye ait ağaçlar evin tutunabilmesi için bütün olarak kullanılır. Yani ağaçlar kolon vazifesi görür. Kısaca Lazca kadın kelimesi “Evin direği “ manasına gelir. Takdir edersiniz ki “evin direği” olmak kolay bir şey değildir. Bir evin ayakta durabilmesi için o direklere tutunması gerekir.  Bu ağır sorumluluk doğuştan yüklendiyse üzerinize her işi yapmaya da gönüllü olursunuz. Coğrafyası gereği Laz kadınlarının elinden her iş gelir, çünkü yaşam şartları bunu gerektirir. Eğer isterlerse evde, ahırda,  çay bahçesinde, fındık bahçesinde, bostanda, yaylada, denizde, dükkânda yani her yerde çalışabilecek güce sahiptirler…

Kadınlar… Evlerin Direkleri…

Çağımızda kadınlar artık her yerdeler. Siyasette, ticarette, teknolojide, bilimde, kamuda, özel sektörde, sahnede,  sosyal hayatta… Her yerdeler… Gökyüzünde Pilot, denizde kaptan, karada şoför, tarlada Rençber… Kimileri hayat kurtarıyor, kimileri bilim dünyasına adını yazdırıyor, kimileri tarih sayfalarında yerini alıyor, kimileri de sanatın her dalında adından söz ettiriyor…

Bütün bunlara rağmen, günümüzde kadın olarak yaşamanın ne kadar zor olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Her gün, erkekler tarafından, kaç kadın şiddete maruz kalıyor, kaç kadın öldürülüyor, kaç kadın istismar ediliyor, kaç kadın maniple ediliyor. Bir kısmını basın yayın organlarından öğreniyoruz maalesef. Ne yazık ki önüne geçemiyoruz. Dünya değişiyor, insan gelişiyor fakat o hasta ruhlar bir türlü iyileşemiyor. Törelerin getirdiklerine, çocuk gelinlere, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan, istismara uğrayan, kadınların çocuklarının gözünün önünde öldürülmesine nedense bir türlü engel olamıyoruz.  Adalet ve siyaset üç maymun gibi. Sanki kör sağır ve dilsiz…

Amerikalı yazar Henry Miller’ın felsefesine göre  “Kadınlar ile ilgili yapabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.”  

Bu yıl kadınlar edebiyatla güçlerini birleştirtirdiler ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel  “21 KADIN 21 ÖYKÜ” adıyla benimde bir öyküyle dâhil olduğum bir kitap çıkartılarak edebiyata çevrildiler. Yazarlar, öyküleriyle sessizliğe ses, karanlığa ışık oldular.  Daha güzeli de kitabın bütün geliri kadın dayanışma derneğine bağışlanarak bir yaraya merhem olunacak. Böylesine güzel bir çalışmanın içinde olmaktan dolayı son derece gururluyum. Tüm kitapsever dostları bu güzel kadın dayanışmasına destek olmaya davet ediyorum…

 

 

Kadınlar… Evlerin Direkleri…

Kadın hangi coğrafyada doğarsa doğsun bulunduğu evin direğidir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm dünyayı önce insan olmaya davet ediyor bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum.

Demokratik hak ve özgürlüklerini, töre, gelenek, aile baskısı, din, dil, ırk, gibi sebeplerden dolayı kullanamayan kadınlara, çocuk gelinlere, aile içi psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan, şiddet ya da şiddeti besleyen sebeplerle ölümle sonuçlanan hayatlara saygıyla…

SEVGİ VE DOSTLUKLA…

AYSER ÖZBULUT

 

Bu yazı 11562 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum