içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

CORONA BUNUN NERESİNDE ?

CORONA BUNUN NERESİNDE ?

 

Corona Virüs Salgın Hastalığı’nın ülkemizde görülmesinden hemen sonra çeşitli, yasal düzenlemeleri içeren paketler açıklandı. Bu hukuki paketlerin ilkinde, Çek Kanunu’nd yapılan değişiklik yer aldı. Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 24. Mart. 2020 tarihine dek işlenmiş olan karşılıksız çek düzenleme suçuna dair cezaların infazı belirli şartlara dayandırılarak ertelenmiştir.

 

24. Mart. 2020 tarihine dek işlenen karşılıksız çek düzenleme suçlarına ilişkin cezaların ertelenmesi, tarih itibariyle, Covid 19- Corona salgın hastalığı ile ne ilgisi var, noktasında çeşitli tartışmalar gündeme geldi. Çünkü kanun değişikliği kapsamında, 24. Mart. 2020 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek düzenleme suçlarına ilişkin cezalarının infazının ertelenmesi demek, ticari hayat diliyle, o tarihten sonra ‘çeki yazılan’ işletmelerin bu infaz ertelenemesine dair hükümden faydalanmayacağı anlamına gelmektedir. 

 

Ekonomistlerin, dünyaca ünlü iş insanlarının, CEO’ların söylemlerine bakılırsa, ekonomik gelecek Amerika Birleşik Devletlerindeki 29 buhranından dahi ileri düzeyde bir sıkıntı yaratacak olmasıdır. Bu salgın hastalığın etkileri belli ki, önümüzdeki günlerde daha yaygın ve derinden yaşanacak. Bu noktadan bakınca, çeklerin ödenememesi durumu, aslında daha uzun vadede gerçekleşecektir şeklinde bir kehanette bulunmak, zor olmayacaktır. O zaman, kanun koyucu tarafından Çek Kanunu’ndaki değişiklik, nasıl bir amaç hedeflenerek yapıldı, bu konunun anlaşılabilmesi için, kanuni düzenlemede maddelerin tek tek gerekçeleri olmadığından kanunun genel gerekçesini incelemek gerektiğinde ise, ‘‘kamu kurum ve kuruluşlarımızın ihtiyaçları ile son dönemde vatandaşlarımızdan gelen taleplerin karşılanması amacıyla çeşitli konularda kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır’ ifadesi görülmektedir. Dolayısıyla Çek Kanunu’ndaki düzenlemenin, vatandaşlardan gelen ihtiyaçların karşılanması saikiyle düzenlenmiş olduğu belirtilmiştir. Yani vatandaşların 24 Mart 2020 tarihinden sonra, çeklerin ödenmesinde  herhangi bir sorun yaşanmayacağı ya da daha iyimser bir ifade ile 24 Mart 2020 tarihinden sonra vatandaşların  çeklerini sorunsuz ödeyeceği anlamı çıkmaktadır. Böyle olumlu bir durumun varlığı, maalesef, sözkonusu olamadığına göre, kanunda düzenleme yapılması için yasal düzenlemenin amacının, genel gündem ve ihtiyaçlarla uyuşmadığını söylemek zorundayız.

 

Aslen tüm hukuki düzenlemelerin amacı, yukarıdaki kanunun genel gerekçesinde de yazıldığı gibi vatandaşların ihtiyaçlarına göre mevzuata şekil vermektir. Bu durumda ise, Corona virüs tedbiri diye sunulan, Çek Kanunu’ndaki değişikliğin, vatandaşın, tacirlerin ihtiyacını gördüğünü söyleyemeyiz. 24 Mart 2020’den sonra, ki, bu yazıyı kaleme aldığımızda Mayıs ayı başı itibariyle, çekinin karşılığını ödeyemeyen tacir ve işletmeciler, bize göre asıl olarak Çek Kanunu’ndaki değişlikten faydalanmaları gerekenlerdir. Belki üretim yapılamadı, belki kapatılan işyerlerinden olduğundan dolayı Corona virüsün maddi eksiltmesini en çok yaşayanlardı. Ama çekini düzenlerken, vadesini 23 Mart 2020 değil de, 28 Mart 2020 vadesine düzenlemişti.

 

Burada, Corona’dan önceki dönemde, ülkenin genel ekonomik durumu ve  iş hayatının kendi döngüsünden dolayı ekonomik sıkıntıya düşmüş olanların kanundan faydalanıp, asıl Corona dönemi sonrası post Corona ekonomik sıkıntılarından dolayı karşılıksız çek suçunu işlemiş veya işleyecek  olanların kanundan faydalanamaması, en basit anlatımla verimsiz bir noktaya taş atılmış olması sonucunu doğurdu. Coronadan önceki piyasa durumu çok sıkışıktı da 24 Mart 2020 tarihi  sonrasında ferahlık mı oldu ki, yasal düzenleme 24 Mart sonrasını kapsamadı, şimdi çeki karşılıksız çıkan  tacirler bu sorunun yanıtını arıyorlar ve bu verimsiz düzenlemenin değişeceğine dair bir umut besliyorlar. Biz hukukçular da, kanun düzenlemesine ilişkin tarih ile ilgili neden sorusuna yanıt arıyoruz.

 

Bu yazı 7654 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mehmet Ülküm / 10-06-2020 21:27

Avukat hanım merak etmeyin, hiç kimse de merak etmesin bir af daha çıkar bu ülkede af çıkarmak o kadar sıradan bir iş ki. Vergiden, sigortaya, imardan, hürriyeti bağlayıcı suçlara kadar. 1964 yılından itibaren çoğu yönetici olarak 45 yıl kamu görevi yaptım geçen gün saymaya kalktım. Ne mümkün.

FACEBOOK YORUM
Yorum