içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kapat memelerini, kanun namına tutuklusun !

Malumunuz olduğu üzere son günlerde hedef tahtasına oturtulan isimlerden biri de şarkıcı GÜLŞEN idi.  Gerek son dönemde giydiği sahne kıyafetleri gerekse de söylemleriyle neredeyse her gün gündemdeydi.

Tam, acaba ne zaman hakkında hukuki işlem başlatılacak diye düşünürken olay patlak verdi…

Buraya kadar her şey normal.

Asıl problem ise Gülşen’in tutuklanması oldu.

 

NEDEN ???

Bence hepimizin sorması gereken yegane soru bu olmalı.

 

 

ALIN SİZE BİR HUKUK GARABETİ DAHA

Kadını seversiniz ya da sevmezsiniz, giyiminden hoşlanmayabilirsiniz. Söylemleri size uygun olmayabilir. Ama adalet bir gün hepimize lazım olacak.

Hakkında başlatılan soruşturmada, isnat edilen suçlama "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" oldu.

 "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" sözlerini bir konseri sırasında sarf etmiş ve akabinde yazılı açıklama ile özür dilemişti. Gülşen’in sarf etmiş olduğu bu sözleri tasvip etmediğimi belirtmenin yanı sıra tutuklanmasının ise tam bir hukuk garabeti olduğu görüşündeyim.

Öncelikle hukuken suçun unsurlarının oluşmadığı apaçık ortadadır. Suçun düzenlenmiş olduğu TCK’nın 216. Maddesinin gerekçesinde suçu oluşturan “tahrik”, soyut saygısızlık ve reddin ötesinde, bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye objektif olarak elverişli olmalıdır. Fail sübjektif olarak da bu amacı gütmeli, halk kesimini kin ve nefrete tahrik etmelidir. Bu kapsamda salt yüz çevirme, soyut bir ret veya saygısızlık ifade eden bir davranışta bulunma veya bu yönde sözler sarf etme, suçun gerçekleşmesi bakımından yeterli değildir. Fiilin suç teşkil etmesi için bunların ötesinde, ağır ve yoğun bir tarzda kin ve düşmanlığa tahrikin var olması gerekir. Failin fiili, adet ve şahıs olarak muayyen olmayan toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulunmalıdır.

Evet, sarf etmiş olduğu kelime saygısızlık olarak değerlendirilebilir ama suç teşkil etmemektedir. Hadi diyelim ki suç teşkil etti peki bu tutuklanmasını gerektirir miydi?

Öncelikle Ceza Muhakemesi Kanunu açık bir şekilde üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez der. Yani bu suçlarda tutuklama yasaktır.

Gülşen’e isnat edilen suçlamada verilecek ceza ise 6 aydan 1 yıla kadar olacak şekilde düzenlenmiştir. Ancak kanunun bu emredici düzenlemesi aykırı olmaması adına suç farklı bir şekilde ele alınmış.

Kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hali kapsamında değerlendirilerek üst sınır arttırılmıştır.

Peki nedir bu açık ve yakın tehlike?

İşte bu husus epey bir havada kalmış…

 

 

SAHİ TUTUKLAMA NEYDİ? BİR TEDBİR MİYDİ YOKSA CEZA MI?

Suç işleyen herkesi tutuklayabilir miyiz?

-“Evet” diyenler, sizce neden yargılamalar yapılıyor?

Yargılama derken de öyle oturduğumuz yerden yaptığımız yargılamalardan bahsetmiyorum. Kanuna ve hukuka uygun, adil yargılanmalardan bahsediyorum.

Tutuklama bir tedbirdir. Yani kanunun düzenlemiş olduğu şartları taşıması halinde ölçülü olacak şekilde verilmesi gereken bir tedbir. Yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infazı gerçekleştirilir o ayrı bir konu. Ancak daha kadına verilen ceza bile belli olmadan onu tutuklarsanız üstelik şartları oluşmadığı halde, işte o kanuna aykırı ve ölçüsüz olur. İşte o zaman, çoğu zaman yapıldığı gibi tutuklamayı bir cezalandırma aracı olarak kullanmış olursunuz.  Burada verilen tutuklama kararı hiçbir kanuni amaca hizmet etmemektedir.

“Gülşen ölçülü giyin” diyen herkes, bakalım tutuklama kararı da ölçülü olsun diyebilecek mi?

Kendi adıma yapılacak itirazlar doğrultusunda çok geç olmadan bu yanlış karardan dönülmesini ve sulh ceza hakimliğince tutuklama kararının kaldırılmasını temenni ediyorum…

 

Av. KADER ÇEKİM YILMAZ

 

Bu yazı 5683 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum