Kissebükü’ndeki Antik Antastasiapolis kenti kamulaştırılarak kurtarılacak

Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Mazı Köyü sınırları içerisinde olan ve Gökova ‘da mavi yolculuğun ilk başladığı Kissebükü Koyu’nda 5 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kazı ve kurtarma çalışmalarına başlanan Antik Anastasiapoilis kenti’nde kamulaştırma çalışmalarının başladığı belirtildi.

ALAN 1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI

Anastasiapolis Antik Kenti 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı'ndaki yapı kalıntılarının ortaya çıkarılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılma yapılacağı belirtildi.

ARKEOPARK YAPILACAK

Emekli arkeolog ve turizm rehberi Ayşe Temiz Sözcü’ye yaptığı açıklamada MS 5. yüzyılın başlarında kurulmuş olan kentin MS 7. yüzyılda Arap akınlarının başlamasıyla diğer sahil kentleri gibi kaderine terk edildiğini belirterek “Bakanlığın buradaki kamulaştırma çalışması gerçekten önemli, çünkü orada zeytin arsaları olan, özel mülkiyetlerde ve dolayısı ile kazı kurtarma çalışmaları sırasında sıkıntılar yaşanıyordu.Orası kamulaştırılıp çalışmalar hızlandırılacak ve bildiğimiz kadarıyla antik kenti gün ışığına çıkartarak Arkeopark yapılarak kültür turizmine kazandırılacak” diye konuştu.

ANTİK KENT İLE İLGİLİ BİLGİLER

Anastasiaopolis antik kenti bölgenin ilk yerleşim yeri, körfezin kuzeyinde sahile 200 m mesafede, tüm koya hâkim bir tepe üzerine kurulmuş olan, iç ve dış surlarla çevrili, Arkaikten Roma dönemine kadar uzanan arkeolojik bulgular sunan akropoldür. Sahil boyunca kıyıya paralel uzanan yapıların tamamı Geç Antik Çağ olarak da adlandırılan Erken Hristiyanlık Dönemine aittir. Kent, koyun yarım ay biçimli fiziki yapısına uygun olarak tasarlanmış bir liman yerleşimidir. Koyun kuzeyinde, liman yapılarının yanı sıra, kilise ve mezar yapısı ile kuzeydeki yamaçlara doğru devam eden işlevlerini henüz belirlenemeyen birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır. Limanın batısındaki sahil boyunca kentin önemli dini yapıları kıyı çizgisine paralel olacak şekilde sıralanmıştır. Bunlar vaftizhane, kilise, kiliseye bitişik bir şapel ve hamamdır. Kıstağın güneyinde ise iki katlı düzenlenmiş kamu yapıları, hamam, karşılıklı sokaklar, konutlar, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır. Etrafı dağlarla çevrili, karadan ulaşımı oldukça zor olan koyun bugün de kullanılan bazı yolları, antik dönemlerden günümüze kadar devam eden uzun soluklu bir yerleşime işaret etmektedir. Cumhuriyet dönemine ait sarnıç, konut ve şehit mezarı kentteki Türk dönemi izlerini oluşturmaktadır. Kissebükü anıtsal kalıntılarının yanı sıra uzun sahil şeridi ile deniz turizminin de önemli uğrak noktalarından biri durumundadır. Ayrıca günümüzde tarım faaliyetlerinin de aktif olarak sürdürülüyor olması koyu, sadece bir ören yeri olarak tanımlamanın ötesine taşımaktadır.