içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Gülay Yılmaz Karel: Kitaplarının geliri kız öğrencilere yurt olacak

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve göçmenlere yaptığı yardımlarla tanınan aktivist ve yazar Gülay Yılmaz Karel yazdığı Ve Allah kadını Yarattı isimli üç ayrı kitabının gelirinin tamamını kız öğrenci yurdunun yapımına bağışlayacağını belirterek uluslar arası kampanya başlattığını belirtti.

Gülay Yılmaz Karel: Kitaplarının geliri kız öğrencilere yurt olacak
Haberi Sesli Dinle

Karel “Dünyada herkes kadın hakları için konuşuyor ancak kimse bir şey yapmıyor. Kadına şiddeti önlemek ve kız çocuklarımızı Atatürk’ün yolunda çağdaş, modern, sevgi, saygı ve eşitlik değerleri ile yetiştirmek için işe önce kendi mahallemizden başlamamız gerek. Bu nedenle kadınlarımıza ve kızlarımıza şiddeti önlemek için kız erkek temelden eğitim vermeliyiz. Türkiye’de kadın hakları ile ilgili mücadelede stratejik değişik yapılmalı” diye konuştu. Karel projelerini  paylaştı.

 

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaklaşık 25 yıldır deprem araştırmacısı eşi Fransız Ronald Karel ile birlikte yaşayan ve Bodrum ile İstanköy, Midilli, Sisam ve Sakız adalarında son 15 yıldır göçmenler için uluslar arası sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışan aktivist ve yazar evli  bir çocuk annesi 60 yaşındaki Gülay Yılmaz Karel son kitabı Ve Allah Kadını Yarattı isimli son kitabının gelirinin tamamını kız çocukları için yapılacak eğitim ve yurt için ayırdığını söyledi.

 

MAĞDUR KADIN VE KIZLARA YÖNELİK YARDIMLAR VAR ANCAK YETERLİ DEĞİL

 

Karel “İngiltere’de yaşarken kurduğum Hape And Faith (Ümit ve Azim) derneği aracılığı ile göçmenler arasında bulunan kadınlara yıllarca yardım yaptık. Bu yardımları Bodrum’a yerleştirdikten sonrada uluslar arası STK’larla işbirliği yaparak sürdürdük. Dünya gerçekten çok büyük ve zor bir dönemeçten geçiyor. Özellikle mağdurlar ülkemizde olduğu gibi çoğunlukla kızlarımız ve kadınlarımız oluyor” dedi.

 

ÜÇ KİTABININ GELİRİNİ YURT İÇİN BAĞIŞLADI

 

Karel yazdığı Ve Allah Kadını Yarattı, kitap dizisinin 2. Bölümünün şu anda baskıda olduğunu, 3. Kitabı ise yazmaya devam ettiğini belirterek “Her üç kitabımda da kadınların geçmişten günümüze çektiği acıları, sıkıntıları anlattım. Sırasıyla Osmanlı saraylarındaki kadınların yaşadıklarında, İngiltere saraylarındaki kadınlara, Cumhuriyet döneminde Ulu Önder Atatürk7ün kadınımıza verdiği önem ve değere kadar kadının geçirdiği evreleri ve son olarak yaşanan göçmenler arasındaki kadın ve kız çocuklarının dramlarını yansıtmaya çalıştım. Son günlerde gündeme gelen yurtların ardından üç kitabımın gelirinin tamamını Bodrum’da uluslararası STK’ların desteği ile yapacağımız bir kız yurduna bağışta bulunmaya karar verdim. Ayrıca başkanlığını yaptığım dernek aracılığı ile uluslar arası kuruluşlardan da bu konuda yardım alabileceğiz” diye konuştu.

 

 

EĞİTİME KENDİ MAHALLEMİZDEN BAŞLAMAMIZ GEREK

 

Karel Türkiye’de kadın ve kızlara yönelik gerek cinsel gerekse fiziki saldırıların hız kesmeden devam ettiğini belirterek “Bir yıl içerisinde 130’un üzerinde kadınımız kızımız vahşice öldürüldü. Çoğu sözde sevdikleri tarafından öldürüldü. Kadın dernekleri ve STK’ların bu yönde çalışmaları kesinlikle doğru ve etkili ancak bunu önlemede stratejik hata yapıyoruz. Neden mi? Kadına şiddeti uygulayan kim kadının bizlerin doğurduğu yaşama hazırladığı erkek çocuklarımız. Yani eğitimde başa dönerek çocukları erken yaştan itibaren kız erkek ayırımı yapmadan Atatürk ilke ve değerleri ışığında yetiştirmeliyiz. Anneler kesinlikle çocuk yetiştirme formatını yenilemeli. Karşısındakine saygı duyan, sevgi gösteren, yardım elini uzatan bireyler sayısını arttırmalıyız. Hamile olan annelere ise yan eğitimler vererek çocuğu daha doğmadan şiddete yönelik eğilimlerden uzaklaştırmalı ve bilinçlendirmeliyiz. Bu nedenle önce işe kendi mahallemizden başlamalıyız. Kuracağımız kız çocukları için yurtta hem barınma hem eğitim çalışmalarını birlikte yürütebiliriz” diye konuştu.

 

 

YURTLAR SADECE BARINMA AMAÇLI YAPILMAMALI

 

Kız öğrenci yurtlarının çoğunun sadece barınma amaçlı yapıldığını belirten Karel “Yurtlarda kalan kız çocuklarımızın önemli bölümü zaten kırsal kesimlerden gelen çocuklarımız. Okulun dışında sosyal yaşam eğitimlerine ihtiyaçları var. Aksi takdirde yurda yerleştirip okulu bitirir bitirmez bir iş bulup hayata başlayan kız çocuklarımız eğitim yetersizliği nedeni ile onlarca tehlike karşısında savunmasız ve bilinçsiz bir yaşam ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu nedenle yapılacak yurtların sosyal donatı, sanat, bilim, spor ve kültürel etkinlikleri gerekirse psikolojik danışmanlık hizmetlerinin verilmesi gerekir. Amaç, yurdu yaptım kızları doldurdum, olmamalı. Atatürk’ün dediği gibi çağdaşlık ve özgürlüğü kadınlarımıza verirsek o zaman dünya güzel olur. Çok hızlı büyüyen ülkemizde ne yazık ki insana yapılan yatırım yok denilecek kadar az. Ülke körebe misali yönetiliyor. Bu nedenle gençliğimizde temeli  atılmayan bina gibi. İktidar, muhalefet el ele vererek bu ülkenin başta kız çocukları ve gençleri için hükümetler üstü projeler üretip gençler için uzun vadeli yatırımlar yaparak ülkenin geleceğini sağlam temeller üzerine kurabilir”

 

ÜLKEME OLAN GÖNÜL BORCUMU ÖDEMEK İSTİYORUM

 

Uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirten ve Türkiye’ye olan gönül borcunu ödemek için yazdığı kitaplar ve topladığı yardımlarla kız çocukları için yurt yapımına öncülük etmek istediğini belirten Karel “Örneğin İngiltere’de aile içi şiddet nefret suçu sayılıyor ve cezası var. Yeni yasal düzenlemelerle cezalar daha da arttırılacak. Ülkemizde ise babası, amcası, dayısı kız çocuğuna on yıl tecavüz ediyor, şiddet uyguluyor ve sokakta dolaşabiliyor. Biz ise İstanbul Sözleşmesi gibi kadını koruyan maddeleri ortadan kaldırıyoruz. İngiltere kadın haklarını Türkiye Cumhuriyeti’nden üç yıl sonra kazanabildi. İngiliz kadınlar Türkiye’yi örnek almıştı. Bu nedenle Atatürk’ün Türk kadını için çizdiği çağdaş, modern, eğitimli, kültüre, sanata ve bilime yönelik çalışmaları eğitimin başladığı yıllardan itibaren uygulayabilirsek kazanan yine ülkemiz olacak. Benim yapmak istediğim Bodrum’a donanımlı bir kız öğrenci yurdunu birçok STK, şirket, kurum ve kuruluş hayata geçirebilir. Sadece yurtları dört duvar beton arası yatak konulan bir yer görmemek gerekir” diye konuştu.

 

 

Tarih: 10-10-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum