içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel “TURİNG’i ele geçirenlerin yönetime getirildiği TURSAV’dan istifa ediyorum”

TÜRSAB’dan sonra birlik üyelerinin oluşturduğu TURSAV Vakfı da karıştı.

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel “TURİNG’i ele geçirenlerin yönetime getirildiği TURSAV’dan istifa ediyorum”
Haberi Sesli Dinle

54. Hükümet döneminin Turizm Bakanı, TÜRSAB eski başkanı ve TURSAV Kurucularından ve Mütevelli Heyeti Üyesi Bahattin Yücel istifa etti.

 

İstifasını bir mektupla TÜRSAB ve TURSAV Başkanı olan Firuz Bağlıkaya’ya gönderen Bahattin Yücel, dolandırıcılık şikayeti ile ifadeye çağrılan o kişi ile birlikte Cumhuriyetin ilk eserlerinden TURİNG’ i ele geçirenlerin yönetime getirildiği TURSAV’da kalmayı içime sindiremedim” dedi.

 

“Merhum Çelik Gülersoy’ un kemiklerini sızlatacak bu duruma sessiz kalmam kendime saygısızlık olurdu” diyen Yücel, “Kurucusu olduğum TURSAV’ın mütevelli heyeti üyeliğinden istifa ettiğini” söyledi.

 

Bahattin Yücel’in TÜRSAB ve TURSAV’da son dönemde yaşanan olayları anlatıp istifa mektubunda şunları söylüyor:

İlk başladığım günden bu yana geçen 50 yıl boyunca, turizme hizmet ettim. En alt basamağından başlayarak, her alanında çalıştım. Turizmden kazandım ve kaybettim.

TÜRSAB’ın bende ayrı bir yeri vardır. 

Kendi ölçülerime göre çok emek verdim. 1978 yılından 2003 yılına kadar geçen çeyrek yüzyılda aralıklarla yönetim kurulu üyesi, genel sekreter ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerine seçildim, elimden geldiğince hizmet ettim. 

Birlikte görev üstlendiğimiz arkadaşlarla, TÜRSAB’ın temsil ettiği mesleğin saygınlığını arttırmayı amaçladık. Dünya’nın en güzel kültür ve tatil turizmi ülkesinin, hak ettiği itibarı kazanması için bıkmadan usanmadan çalıştık. Hiç birimizin çıkar beklentisi olmadığını gururla söyleyebilirim.

Süreç içinde o dönem geçerli olan yasanın engelini aşabilmek amacıyla, seyahat acenteliği mesleğinin ortak çıkarlarını temsil edecek, mesleğimizi kollayacak bir vakfın kurulması için yoğun çaba harcadık. 

İleride kurucuların yönetimi sürekli ellerinde tutmalarının önüne geçecek maddelerle, Vakıf ile TÜRSAB yönetiminin birlikte davranmalarını amaçladık. Vakıf Senedi bu amaçla düzenlendi. Düşünce benim önerimle gelişti, arkadaşlarım katıldılar, benimsendi.

TÜRSAB Yönetiminden ayrıldıktan sonra Vakıf ile ilgilenmedim.

Sizden önceki ama içinde yer aldığınız yönetim kurulları, Vakfın günümüzde İBB ile sorunlar yaşamasına neden olan, UKTAŞ’ a ortaklığını geliştirdiler. 

TÜRSAB’ın konuyla ilgilenmesinin başlangıcı UKTAŞ’ a kişisel ortak olmak ve sonra bu hisseleri bedelsiz olarak TURSAV’ a devretmekten ibaretti. Bir anlamda geçiş dönemi diyebiliriz. 

Ben hisselerimi vakfa vermesi amacıyla sizden önceki başkana bedelsiz devrettim. Ancak kendisi ve yakın çalışma arkadaşları, bu hisseleri ellerinde tuttular. Vakıf dışında şahsen UKTAŞ’a ortak olmayı yeğlediler.

Sizden önceki yönetimin TÜRSAB’ı ne hale getirdiğini, yargı sürecini yakından izlediğinize inandığım için burada anlatmaya gerek duymuyorum.

Ancak eski Başkan ile aynı yönetimde görev alan bir yakın çalışma arkadaşının, Cumhuriyetin ilk yıllarında yasayla kurulan TURİNG’ i uzun yıllar başkanlığını yapan merhum Çelik Gülersoy’ un kemiklerini sızlatacak şekilde, nasıl ele geçirerek kaynaklarını yandaşlarına sunduklarını, sanırım siz de çok yakından bilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde toplanacak genel kurul öncesinde bir TURSAV görevlisi beni arayarak, boş bir vekaletname göndermemi istedi. İsimsiz vekalet veremeyeceğimi ve aslında beni oradaki görevlinin değil sizin aramanızın doğru olacağını uygun bir dil ile anlattım. Bu duyarlığımın fark edildiğini sanmıyorum.

Tarih: 11-07-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum