içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Eğitim Sen: Biz Varız, İktidara çağrımızdır, taleplerimiz görmezden gelinemez.

Eğitim Sen Bodrum Temsilciliği tarafından Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı okuyan Yüksel Okyay “15-16 Haziran 1970'te Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük eylemlerinden biri yaşandı. İşçi sınıfı, sendikaları öncülüğünde örgütlenme özgürlüğüne yönelen saldırıya karşı ayaklandı. Ve İşçi sınıfı varlığını alanlarda gösterdi” dedi.

Eğitim Sen: Biz Varız, İktidara çağrımızdır, taleplerimiz görmezden gelinemez.
Haberi Sesli Dinle

Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklamayı düzenleyen Eğitim Sen Bodrum Temsilciği meydana elerlide dövizlerle geldi. Basın açıklamasını okuyan Yüksel Okyay “Binlerce kişi, biz varız, dedi. Tüm demokrasi ve emek güçleri direnişe destek verdi.1970'te, çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen  İş Yasası ile  Sendikalar Yasası'nda değişiklik yapan tasarı,  önce Millet Meclisi, ardından Senato'dan geçirildi.Yapılan değişiklik, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlamakta, sendika değiştirmeyi güçleştirmekteydi. Amaç Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu  yok etmekti. DİSK'li sendikacıların ve yöneticilerin tepkileri, İşçilerin 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul'un belli başlı merkezlerine doğru yürüyüşe geçmeleriyle eyleme dönüştü” diye konuştu.

Okyay açıklamasının devamında ise:

 

***Olayların birinci günü akşamı Bakanlar Kurulu 60 günlük bir sıkıyönetim ilan etti.DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin pek çoğu sıkıyönetim mahkemelerince tutuklandılar ve yargılandılar. 5 binden fazla işçi işten çıkarıldı. Direniş sonrasında çıkarılan yasa  "Anayasaya aykırı olduğu" için  iptal edildi.    

 

***Bugün de biz kamu emekçileri olarak, işçi sınıfının 15-16 direnişinin bize bıraktığı örgütlenme ve mücadele birikimi kararlılığından aldığımız güçle yola devam ediyoruz.   

 

***Bu gün ki iktidar da politik tercihlerinin adaletsizliğini büyüterek devam ettiriyor. "Üç beş şirketin payına ballı beton ihaleleri, işçilerin payına  Kod-29 ile tazminatsız işten atılmak, ücretsiz izin, asgari ücretin altında kalan 'Kısa Çalışma Ödeneği'düşüyor. Yandaş şirketlerin payına devlet bankalarından geri ödemesiz krediler, memurun, işçinin, köylünün, öğrencinin, dar gelirlinin payına banka hacizleri düşüyor".

 

***"Bugün işçi sınıfı için bir kez daha artık yeter deme günüdür. İktidara çağrımızdır, taleplerimiz görmezden gelinilemez. Haksız hukuksuzca ihraç edilen tüm KESK üyesi ihraçlarımızın acilen iadesini istiyoruz. Laik, bilimsel, anadilde ücretsiz eğitim istiyoruz. Kod-29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin.

 

***Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın.İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere harcansın. İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, çalışma süreleri azaltılsın.

 

***Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona değil pandemide işini ve gelirini kaybedenlere kaynak ayrılsın. Atama bekleyen tüm öğretmenler kadroya alınsın. Özel okullara değil devlet okullarına kaynak aktarılsın. Kapatılan tüm köy okulları yeniden açılsın İnsanca yaşanacak ücret artışı yapılsın. Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın. Taleplerimiz gerçekleşene dek mücadelemiz sürecek.     

 

 

 

   

Tarih: 17-06-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum