içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bodrum 'un Deniz İncileri, The Bodrum Cup'a hazır

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 6 kadının 5 yıl önce kurduğu Sea Pearls Women Team (Deniz İncileri Kadın Takımı) The Bodrum Cup'a hazır olduklarını söylediler. Kadın yelkenciler başarı ve tutkularını anlattılar.

Bodrum 'un Deniz İncileri, The Bodrum Cup'a hazır
Haberi Sesli Dinle

Grubun Sözcüsü Avukat Nazlı Aydoğan farklı meslek gruplarından yelken tutkunu kadınların oluşturduğu grubun amacının Ege ve Akdeniz’deki yelken yarışmalarında ki başarısını   Volvo Ocean Race ‘de yüzlerce tekne ile okyanusu geçerek sürdürmek olduğunu belirterek “Türkiye’de kadınların yelken sporuna olan ilgisi büyük bir hızla artıyor. Bizde yelkene gönül veren kadınlara kucak açıyoruz. Türk kadınının  sadece Türkiye kıyılarında değil okyanusu geçerek bu spordaki gücünü ve yeteneğini ortaya koymak istiyoruz” dedi. Aydoğan kadın yelkencilerin yelken tutkusunu ve başarısını  anterhaber'e anlattı.Muğla’nın Bodrum ilçesinde 2016 yılında 6 kadının kurduğu Sea Pearls Women Team (Deniz İncileri Kadın Takımı) yelken yarışmalarının yıldızı oldu.

 

 

HER MESLEKTEN YELKENCİ VAR, İŞ HAYATININ MENTAL YORGUNLUĞUNU YELKEN KULLANARAK ÜZERİMİZDEN ATIYORUZ

 

Avukat Nazlı Aydoğan, Bankacı Seda Aydın Şahin, tekstil şirketi yöneticileri Şule Arslantürk ve Selma Sefa Kılıç, Spor eğitmeni Şebnem Çamur ve güzellik uzmanı Tülin Akgül’ün oluşturduğu yelken takımı bugüne kadar katıldıkları yarışmalarda defalarca ödül  kazandı. Grubun sözcüsü Avukat Nazlı Aydoğan “ İş hayatının önemli kollarında çalışan kadın arkadaşlarımızla yelken grubunu kurduktan sonra bize katılanlar ve eğitim alıp ayrılan kadınlar oldu. Bugüne kadar yaklaşık 40 kadını yelken sporuna kazandırdık. İçimizdeki yelken tutkusu kısa zamanda bir hoby olmaktan çıktı deneyim kazandıktan sonra yarışmalara katılmaya başladık. Aslında, son yıllarda kadın yelken ekipleri, çok olumlu bir gelişme olarak, çoğaldı. Biz ise, Bodrum’da yerleşik ve her an bir arada olabilecek bir ekip olarak, bir aradayız. Farklı yarışlarda, yelken yapmak isteyen kadın yelkenciler de zaman içerisinde bize katıldı. Ancak bir çekirdek ekip var. Çalışan ve üreten insanların, sadece çalışma hayatında kendisini var etmeye çalışması ve belli bir rutinde sıkışması, bir süre sonra, mental yorgunluğa ve hayata dair enerji düşüklüğüne neden olabiliyor. Düzenli bir spor yapmak, hobi sahibi olmak, düşünce akışında oluşabilecek yorgunlukların önüne geçiyor. Bu düşünceler içerisinde yelken yapalım, yarışlara katılalım, rutinlerimizden çıkalım diye düşünerek takımı oluşturduk” diye konuştu.

 


150 YAT İLE BİRLİKTE THE BODRUM CUP’TA 250 MİL YARIŞACAKLAR

 

Aydoğan açıklamasının devamında ise   “Bu ekibimizle, önümüzdeki Bodrum Açık deniz Yelken Kulübü Yarışları’nda Güz ve Kış Trofeleri  ve yarın başlayacağımız (19 ekim 2021) The Bodrum Cup 2021’de mücadele edeceğiz. Bu yarışlarda bu sezon birlikte yol alacağımız, yarıştığımız teknenin ve Bravo Sailing’in sahibi Burak Özer, aynı zamanda bize hem koçluk, hem de kaptanlık yapıyor. Bundan önce de çok değerli denizci hocalar ile denize çıktık. Bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaşan, bize destek olan çok duayenler oldu. Onların destekleriyle ve motivasyonlarıyla, takım olarak yol alabildik. Hepsine, her zaman ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Bu yıl tüm yarışlara, yangınlara dikkat çekmek için katılıyoruz. Çünkü yanan yerler, Bodrum’da gözbebeğimiz olan koylardı. Bu koylar aynı zamanda, Gökova mavi tur rotasının ana arterleri. Bu yüzden, orman ve canlı içimizi yakan ilk kayıplarken, aslında görülenden çok daha fazla şey yandı. Ticari teknesi ile mavi tur işi yapan birisi bana, bizim dükkanlarımız yandı dedi, çok haklıydı. Yangınlar, sonuç bakımından birden çok yangına sebep oldu aslında. Biz de, kadın ekibi olarak, yangınlara dikkat çekmek istedik. Biliyoruz ki, yangın bir doğa olayı ama bunun katalizörleri, son yıllarda arttı. İçki içip, keyif yaptıktan sonra, cam şişelerini ormanda bırakanlar ya da daha fazla kar elde etmek için, elektik telini yeterli donanımla bağlamayan elektrik şirketinin kötü işi, yangın için birer kolaylaştırıcı. Yangın için yeterli ve gerekli teknolojik önlemleri almayan, işini yapmayan yöneticiler de yangının işini kolaylaştırıcılardan. İşte bu kişi ve kurumlar, bu yıl yarışlarda yangınlara dikkatlerini çekmek istediklerimiz. Umarım farkındalık geliştirmelerinde bir katkımız olur” dedi.

 


DENİZE ÇIKMAK DENİZDE OLMAK BAĞIMLILIK YARATIYOR

 

Aydoğan “Bizler Bodrum’da yaşamayı seçmiş insanlarız. Burada denize çıkmak bizim için çok kolay, doğada zaman geçirmek, ki deniz bunların en keyiflisi, gün içerisinde dahi kolay organize edilebiliyor, bu bakımdan çok rahat. Deniz sporları için en uygun yerde yaşıyoruz. Ben zaten, aslen deniz hukukçusuyum ve iş hayatımda da denizcilerle çok iç içeyim. Bunun da verdiği bir bilinirlik duygusuyla, yelkene merak saldım.  Aynı zamanda, denizin meditatif etkisi de göz ardı edilemez. Karada ne yaşarsanız yaşayın, deniz insan zihnini arındırıyor ve şifalandırıyor. Zaten o yüzden, denize çıkmak, denizde olmak, bir süre sonra bağımlılık yaratıyor. Gitgide, o meditatif etkiyi aramaya başlıyorsunuz. Sporun olumlu etkilerinin yanında, denizde spor yapıyor olmak, artı bir güzellik olarak yansıyor” diye konuştu.

 

 

YELKENLE VE DENİZLE MÜCADELE ETMEK ÇOK ŞEY KAZANDIRIYOR

 

Aydoğan “Denizciler ve yarışçılar, denizin kazandırdığı bir erdem olarak mı yoksa, zaten kendilerinde olan özellikler olduğu için mi denize yönelmişler bilemiyorum ama çoğunluğu azami derecede mütevazi, ruhen olgun insanlar. Bu insanlarla bir arada olmak, hayata dair birçok güzel değeri bizlere kazandırdı ve kazandırmaya da devam ediyor.  Bir de, karada kim olursanız olun, denizde tekne üzerinde, ekip olmak ve birlikte yol almak bakımından herkes aynı. Çünkü doğa ile mücadele ve güvenliğin sağlanması için illaki kişinin kendisini değil tüm ekibi düşünmesi gerekiyor. O yönden de insanın kendisini törpülemesi, için bir yol olarak da değerlendirebiliriz. Aynı şekilde, ekipteki arkadaşlarımızın hepsi işleri ve hayatları çerçevesinde, bağımsız karar almaya ve hareket etmeye alışkın kişiler. Ekip olarak birlikte hareket edebilme yetimizi de geliştiriyor yelken. Bu bakımdan da bir kazanç olarak görüyorum, yelken sporunu” sözlerini kullandı.

 

HEDEFİMİZ DÜNYANIN EN BÜYÜK YARIŞINDA OKYANUSU GEÇMEK

 

Aydoğan açıklamasının sonunda ise  “Amacımız, Bodrum odaklı yarışlara katılıp, takımı ilerletmek, başka katılımcılarla büyütmek ve belki başka kadınlara da yol açmak olabilir. Şu andaki hedefimiz ise yüzlerce yelkenli ile okyanusun geçildiği  Volvo Ocean Race gibi bir internasyonel yarışta yarışabilmek . Yelken yapmak için öncelikle, teknik bir altyapı bilgisine sahip olmak gerekiyor. Bunun için, denizde tekne üzerinde bulunabilmenin teknik koşullarını öğrenmek için videolar izlemek, eğitim materyallerinden yaralanmak ve sonrasında illaki temel yelken eğitimi almak gerekiyor. Denize hiçbir şey karadaki mantıkla çalışmıyor. Bu mantığı anlamak için, denize çıkmak ve vakit geçirmek gerekiyor. Birde, beden farkındalığını geliştirmek yelken yapmak için iyi bir başlangıç olabilir” dedi.

 

 

 

 

Tarih: 17-10-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum