içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE BODRUM KALESİ-64

1512’nin Kale Komutanı Jacques Gatineau, nasıl bir peder-şövalyeydi ?  Şehzade Selim, Osmanlı tahtını nasıl ele geçirmişti ? 

 

 

Rodos St Jean Şövalyeleri GM’lık ve Konseyi, Ocak 1512’nin başlarında Bodrum Kalesi’ndeki görev süresi sona ermek üzere olan Komutan Peder Antonio de Sancto Martino’nun(San Marti) yerine kimin geçeceği konusu üzerinde yoğunlaşmış haldeydi ve karar verilmesi iki ay sürmüştü(*1).Nihayetinde bir tercih yapılmış ve Komutanlık dönemi biten San Marti’nin boşalan makamına  Fransa Auvergne Bölgesi’nin Mascon, Limoges ve Bellechassagne manastırlarında verdiği üstün hizmetlerinden dolayı Peder Şövalye Jacques Gatineau’nun(Jacobo Gaitineo) 16 Mart 1512 tarihinde imtiyazlı olarak atandığı bildirilmişti(*2). Aynı gün, hem şimdiki hem önceki her iki  komutan ile kural ve talimatları uygulamakla yükümlü olan Kale’deki Mübaşir Teğmen Peder Conrade de Sinualbacs’a inzibat memurları, muhafız, bekçi, nöbetçilerin vb görevlerini yapıp yapmadığı, tahkimatların durumu ve Kale’nin “kafirlere” karşı güvenliği konusunda yardım etmesi emredilmiş,  Kale’deki dindar ve laiklerin de Mübaşir ile işbirliği yapması için ayrıca yazı gönderilmişti.(*3)

 

Prof Jean Bernard de Vaivre’nin Bosio’dan aktardığı bilgilere göre Bodrum Kalesi’ne atanan  Komutan Jacques Gatineau, şövalyeler dünyasında efsaneleşmiş bir savaşçı ve denizciydi. 1507’den beri uhdesindeki kadırgayla Akdeniz’de pek çok Saracen(Arap) gemisi avlamış, Rodos’a önemli miktarlarda esir ve erzak kazandırmıştı. Ele geçirdiği bu gemilerden biri Sudan Kralı’na ait olup bin asker taşıyan, yüzden fazla topu olan adeta yüzen bir kale gibiydi; Saracenler bu karakaya “Denizlerin Kraliçesi” diyordu. Efsane Grand Master d’Aubusson’un emri altındaki şövalyeler birkaç kez ona  saldırmayı denediyse de üstesinden gelememişti.

Gemi, Kuzey  Afrika ülkelerinin(Mısır, Tunus, Fas vb) mallarını, Sudan tebaasının Kızıldeniz yoluyla Hindistan’dan getirdiği ipekleri, bakliyat ürünlerini ve her türlü malı senelerden beri İstanbul’a (Konstantinopolis) taşımaktaydı ve dönemin en büyük, en ihtişamlı, zaptı asla mümkün olmayan “Karak” türünde bir gemiydi. Komutan Jacques Gatineau işte böylesi bir devi teslim almıştı.  Yine Kıbrıs kıyısı yakınında üç Sarazen gemisini ele geçirip Rodos’a getirdiğinde büyük bir sevinç ve topçu atışlarıyla karşılanmıştı...(*4)   

Bodrum Kalesi’nde memurluk tayinleri

 

 Kale’deki daimi kadrolardan biri olan polis-inzibat amirliği hakkında 16 Mart 1512’de Rodos Mareşali’nden(Provence Manastırı) gelen bir emirle değişiklik yapıldığı  bildirilmişti. Kale Komutanı Peder Gatineau’a gönderilen mektup, yakın zamanda inzibat amiri(emniyet müdürü) olan Peder Francesco d’Agan’ın görev yerine gitmeyerek kendi yerine inzibat amirliği görevini Provence Manastırı’ndan Peder Juliano Vignano’ya vekaleten verdiği bilgisi hakkındaydı(*5).   Tarihçi Dr. David Simon Phillips’in yorumuna göre önceki polis memurları, Rodos Konseyi’nin güçlü bir üyesinin desteği ve onayına bağlı olarak haleflerini aday gösterebildiği gibi  kendisinin yokluğunda yerine bir vekil de atayabilmekteydi. Nitekim 2 ay sonra 8 Mayıs 1512’de Francesco d’Agan’ın kendisi gitmek yerine başka birini vekaleten inzibat polis memuru olarak atamıştı. Bu bilgiye ilaveten Auvergne Manastırı  “armorum servienti”si (daimi memur) Peder Joanne Alemano’nun Bodrum Aziz Petrus Kalesi’nde boş bulunan polis-inzibat kadrosuna atanacağı bilgisi iletilmişti(*5age)  

 

(Yeri gelmişken hatırlamak gerekiyor; “armorum servienti” kavramının etimolojik içeriği tarihsel dönemlere göre değişikliğe uğramıştır. Kavramın 16’ncı yüzyıl itibarıyla Rodos Şövalyeleri dünyasındaki anlamı, idari teşkilatın daimi, kadrolu memurlarını ifade etmekteydi. Kapıcı, inzibat çavuşu, tercüman, katip, savaşçı gibi daimi maaşlı kadrolu personeller “armorum servienti” statüsündeydi. Paralı askerler gibi bir süreliğine, geçici ve anlaşmalı personellerden farklıydılar. Soylu sınıf mensubu şövalyeler kategorisinde de değillerdi.)

Kale’deki çok kıymetli bir diğer kadro(pozisyon) da daha evvel bahsedildiği gibi turcimanno (tercüman) kadrosuydu. Kale’de böylesi daimi tercüman kadrosu bulundurulması, diplomasi ya da düşmanla ilgili konularda istihbarat edinilmesi bakımından da hayati derecede önemliydi. Tercümanlık, kale kapılarından sorumlu Kapıcı gibi genellikle kalıtsal(akrabalık) ve daimi bir pozisyondu. Örneğin, 27 Nisan 1512’de Kale’nin “turcimanno”su Demitri’ye, eski bir turcimanno olan Antonio Bossolx’un Kale’de yaşamış olduğu evinde ikameti dahil olmak üzere ömür boyu maaşa bağlanacağı konusunda bilgi verilmişti. Birçok dilde uzman olan onun oğlu(figlio) Antonio Pellegrino ise vakti gelince turcimanno ofisinde babası Demetri’nin yerini alacak ve Antonio Bossolx’dan kalma “turcimania”nın semerelerini toplayacaktı(*6). Nitekim bir ay sonra 14 Mayıs 1512’de Antonio Pellegrino, babasının bu görevdeki uzun ve sadık hizmeti göz önünde bulundurularak kaleye atandığına dair onay almıştı.(*7)  

Sultan Bayezıd’in vefatı-Şehzade Selim’in Padişah olması

 

Padişah Bayezid II, doğduğu yer olan Demotika’da huzur içinde yaşamak için oğlu Selim ile 24 Nisan 1512 tarihli bir andlaşma yapmış, saraydan dilediğini alması ve hayatının geri kalanında yılda iki yüz bin asper ödeneğe bağlanması karşılığında onun lehine zoraki tahttan çekilmiş; bunun üzerine Selim, İmparatorluğun kurucusu Osman Bey’in kılıcını kuşanarak dokuzuncu Osmanlı Padişahı olmuştu. Bayezıd, İstanbul’daki sarayda 20 gün kaldıktan sonra uzun bir konvoyla Demotika’ya doğru yola çıktığında oğlu onun arabasının sağ tarafında yürüyerek büyük bir hürmetle nasihatlerini dinleyip surların dışına kadar eşlik etmişti. Bayezıd, 13 gün sonra 26 Mayıs 1512’de Demotika’ya ulaşamadan vefat etmişti. Hem Osmanlı hem Avrupa kaynaklarının çoğu Bayezid’ın zehirlendiği yönündedir.(*8) 

Bodrum Kalesi Komutanı Jacques Gatineau’nun 1512 yapıları

 

Önceki bölümlerden hatırlanacağı üzere 1480 Rodos kuşatmasından ders alan GM Pierre d’Aubusson, kuzeydeki uçurumun(doğal hendek) dibinin kazılarak suyla doldurulması, iç koy ile birleştirilmesi, güçlü istinad duvarları inşa edilmesi, sonra da gizli bir sığınak limanı haline getirilmesini istemişti. Nitekim kendi döneminde Kale’ye komutan olarak atadığı Teğmen Saint-Simon(1490’lar), kuzeydoğudaki doğal hendeğe bakan yere bahsedilen savunma sistemine ait ilk perde duvarını  örerek başlatmıştı. Ancak sonraki yıllarda d’Aubusson’nun projesi durmuş, 16 Mart 1512’de Gatineau’nun gelmesiyle birlikte yeniden devam etmişti. Komutan Gatineau, Kale’nin doğu perde duvarının kuzey uçta hafif batıya kıvrıldığı Saint Simon-Amagnon de Bigny Perde Duvarı’nın bittiği yerde, yani Kuzey Hendeği’nin doğu ucunda çokgen bir burç(bastion) inşanına girişmiş; burcun Kuzeydoğu’ya bakan sağ kanadına kendi tekli armasını,  Kuzeybatı’ya bakan sol kanadına ise GM d’Ambiose, Papalık ve kendi armasından oluşan üçlü friz yerleştirmişti. Böylece 1512 senesinin Mart ayından sonraki 8 ay bu kulenin yapımıyla geçmişti. Çokgen kulenin işlevi, doğuda denizden gelecek Türk gemilerine, kuzeyde karadan kaleye yönelik topçu atışlarına, batıda kuzey hendeğinden gelecek saldırılara karşı etkili savunma yapmaktı.

Gatineau, kulenin inşaatı biter bitmez hemen iç arka tarafına (Alman Kulesi olarak bilinen Pierre Guiteau Kulesi’nin tam karşısına) bir depo ya da oda inşa etmiş(zindan olarak bilenen yapı), ardından giriş kapısının üstüne tek friz halinde oyulmuş Papalık ve GM d’Ambiose arması ile bu frizin sağ ve soluna kendi armalarını yerleştirmişti. Bu günlerin birinde Rodos’tan 13 Kasım’da GM Emergy d’Ambiose’nin vefat ettiği haberi gelmişti.(*9)  

GM Emery d’Amboise’nin vefatı, yerine Guy de Blanchefort’un seçilmesi – Yeni Padişah Selim’le başlayan Osmanlı tehditi  

 

II. Bayezıd’ın ölümüyle birlikte Sultan Selim’in saldırgan tavrı nedeniyle şövalyelerin Osmanlılarla genelde iyi olan ilişkileri bozulmaya başlamıştı. Aynı sene Rodos Şövalyeleri’nin başı Grand Master Emery d’Amboise de 13 Kasım 1512’de vefat etmiş(*10), yerine eski Grand Master Pierre d’Aubusson’un yeğeni Guy de Blanchefort 22 Kasım 1512 tarihinde Fransa’dayken Grand Master seçilmiş, ancak görev yerine hemen gitmemişti.(*11)  

Guy de Blanchefort,  Pierre d’Aubusson’un yeğeniydi. Amcası Rodos GM’ı(Haziran 1476) olunca Auvergne dili başrahibi olarak onun yerine geçmişti. Amca D’Aubusson, Eylül 1482’de Osmanlı prensi Zizim’in(Cem Sultan) velayetini ona emanet edince, Bourganeuf’te onun için bir kule inşa ettirmiş, 1488’de Roma’ya götürmüş, bir yıl sonra da onu  Papa’ya teslim etmişti. Blanchefort, 1499’da Türk filosuna karşı 3 gemilik bir filonun komutanlığını da yapmıştı. 4 Ekim 1503’te amcası GM Pierre d'Aubusson vefat edince onun yerine GM seçilen  Emergy d’Amboise, Rodos’a varıncaya kadar  Grand Master Vekilliğini üstlenmişti. Bu dönemde bağ bahçe, tarım işlerinin yanısıra ticaretle de uğraşmıştı. 1512’de Fransa Bourganeuf Manastırı’ndayken Rodos’tan gönderilen bir mektupta Konsey’in Emery d’Amboise’nin vefatından dolayı yerine kendisinin Grand Master seçildiğini öğrenmişti.

Diğer tarafta Sultan Selim, tahta oturuşundan itibaren yaklaşık 10 aylık süre içinde tersanelerde gemi ürettirip büyüttüğü donanmasını Ege’ye göndermiş, Ocak 1513’te Rodos’un karşısındaki Marmaris limanında toplanan filolar etrafta volta atıp gövde gösterisi yapmış, ardından Kos-Kalymnos-Leros tarafına dümen kırılıp yel açılmış, Sıravolos Yarımadası’na (Bodrum) varıldığında Bodrum Kalesi(St Peter’s Castle) önünde adeta geçit töreni yapılmıştı. Selim’in niyetini okuyan Rodos Şövalyeleri bunun üzerine derhal Avrupa’ya haber salarak  alarm vermiş, yaklaşan saldırı korkusu tüm manastırları harekete geçirmiş, bunlardan İngiltere Manastırı (Clerkenwell) Roma’ya   2.700 £ (12.000 düka) göndermiş; Thomas Newport ile Thomas Sheffield ve çeşitli manastırlardan gönderilen şövalyelerden oluşan askeri birliğinin Rodos’a gitmesine izin verilmişti.(Claudius E.vi, fo. 112v.)(*12)

  

Şehzade Korkud Halicarnas’a kaçtı rivayeti ve hazin son

 

1513’ün Ocak ayındaki gelişmelerden biri de Şehzade Korkud hakkındaydı. Tahtın sahibi olan kardeşi Selim’in canına kıymayacağını düşünen Korkud(vefatı öncesi yazdığı mektuba göre), geçen zaman içinde Midilli’deyken aldığı haberlerden dolayı artık canını kurtarmanın derdine düşmüştü. Bu günlerde Anadolu’nun çeşitli yerlerinde onun Halicarnas’a kaçtığı söylentisi yayılmıştı(belki de Cem Sultan’ı hatırlamışlardı). Oysa Tarihçi Nicolas Vatin, Korkud’un Halicarnas’a kaçışının gerçek değil, rivayet olduğunun altının çizmiştir. (*13)

Korkud, 1513’ün Ocak ve Şubat ayında sancağı Manisa’daydı.Çok yakın olduğu Oruç Reis ise  bir kaç senedir Portekiz’in ilerleyişinden endişe duyan Memluk Sultanı için çalışmaktaydı ve  kendisine teklif edilen kadırga filosu komutanlığını kabul etmişti. Ancak İskenderun Körfezi’ne doğru seyir yaparken bir Rodos filosu tarafından bozguna uğratılmış, bunun üzerine hamisi olan Şehzade Korkud’a tekrar sığınmıştı. Midilli’de biraraya gelen Korkud, Oruç, Piyale üçlüsü, ilk kez batı denizlerine yelken açarak İtalya kıyılarını vurmayı planlamışsa da olaylar farklı gelişmiş, şehzadeler arası taht kavgası çıkmış, Selim’in padişah olmasıyla birlikte Korkud’un Piyale ile beraber kaçış serüveni başlamış, Korkud ile beraber sürüklenme korkusu yaşamak istemeyen Oruç da kendi canının derdine düşüp Osmanlı sularından ayrılmıştı. Korkud, şövalyelere ait Bodrum Kalesi’ne veya Memlüklere sığınmayı planlamışsa da Anadolu topraklarında yakalanmamak için ordan oraya kaçarken payitahttan gönderilen azrailler çemberini epey daraltmıştı ve en sonunda 13 Mart 1513’de Kütahya Eğrigöz Emet’de yakalanıp boğdurularak öldürülmüştü.(*14)

devam edecek...

 

mehmet cilsal-tarih araştırmacısı

 

KAYNAKLAR

 

1*- Malta Cod. 401, f. 233r-v.

2*- Malta Cod. 401, f. 234r.

3*- Malta Cod. 401, f. 234v-235r.

4*-“Dell'istoria della sacra religione ed ill.ma militia di San Giovanni Gierosolimitano di Giacomo Bosio”;

-“Une campagne de travaux méconnue au château Saint-Pierre au XVe siècle” byMonsieur Jean-Bernard de Vaivre

5*-Malta Cod. 401 f. 235r.

6*-Malta Cod. 401, f. 236r.

7*-Malta Cod. 401, f. 236v-237r.

8*-“The Foreign Relations of Turkey 1481-1512” by Sydney Nettleton Fisher, University of Illinois Press URBANA 1948

-“İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi” by İsmail Hami Danişmend

9*-“Une campagne de travaux méconnue au château Saint-Pierre au XVe siècle” by Monsieur Jean Bernard de Vaivre

10*-AOM 82, f. 36.,

11*-AOM 82, f. 47.

12*-“The Hospital and The English Crown, 1509–40; The Knights Hospitaller of The English Langue 1460–1565” by Gregory O’Malley

13*- “L'Ordre de Saint-Jean-de Jérusalem, l'Empire ottoman et la Méditerranée orientale entre les deux sièges de Rhodes, 1480-1522” by M. Nicolas Vatin

14*-“ÉTUDES OTTOMANES by M. Nicolas Vatin

Marino Sanudo, Diarii XI, G. Berchet (ed.), Venedik, 1883, sütun. 570-571; G. Bosio, Del'istoria della sacra dinine et ilma militia di San Giovanni Gierosolimitano, Roma, 1594-1602, II, s. 493-494

Venedik baylosu Nicolo Justinianus’un Sanudo Günlükleri, 20 Ocak 1513 Brousse mektubu; XVI, F. Stefani, G. Berchet ve N. Barozzi, Venedik, 1886

 

 

 

  

 
Bu yazı 1060 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum