-
Ayser Özbulut
Tarih: 14-12-2020 09:51:00
Güncelleme: 14-12-2020 09:59:00
Yakın zamanda okuduğum bir makalede dikkatimi çekti bu cümle.1788 yılında doğup, 1824 yılında, hayata veda etmiş İngiliz şair Lord Byron’un kaleminden dökülmüş.2020 yılındayız, karşıma çıkan bu cümle sayesinde ne kadar çok şey öğrendim bilemezsiniz?
Profesyonel olarak yazmaya başladığımdan bu yana yazmanın da ağır bir sorumluluk olduğu konusundaki farkındalığım da arttı.
“Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir.”
Bu aralar çoğumuzun vakti çok fazla. Maalesef hepimizi etkisi altına alan bu küresel salgın, çoğu insanı işinden etti, eve kapattı, sosyalleşme olanağını elinden aldı ve daha birçok olumsuzluklarla yüz yüze bıraktı…
Bu kadar çok vaktimizi evde nasıl değerlendiriyoruz?
TV seyretmek, sosyal medyayı takip etmek, yemek yapmak ve çoğunlukla kendimize acımak… Bu kadar çok şeye vakit varsa kendimizi geliştirmeye, sanatla ilgilenmeye, hobiler geliştirmeye, spor yapmaya ve kitap okumaya da vakit bulabiliriz diye düşünüyorum.
Tek başımıza ya da okuma gruplarıyla birçok kitap okuyabiliriz. Ulaştığımız her bilgi bizi daha da güçlendirir, öğrendiğimiz her konu daha da bilinçlendirir, bazen gülümseriz okurken, bazen hüzünleniriz, bazen öfkelenir, bazen sakinleşiriz. Çoğunlukla düşünürüz. Düşünmek insanı zenginleştirir, özgürleştirir, farkındalığını arttırır…
Konu buraya gelmişken okuma gruplarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Okuma grupları aynı kitabı farklı bakış açılarıyla değerlendirmeye zemin hazırlar. Konuşmak tartışmak da düşüncelerimizi zenginleştirir. Her zaman söylerim yazmak kendimi ve düşüncelerimi ifade etmemin en güzel yoludur. İyi yazmanın çok okumakla önemli bağlantısı olduğunu düşünüyorum. “Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.” demiş Seneca. Zaten her ay birkaç kitap okuyorum. Okuma gruplarını, kısıtlamaların artırıldığı bu süreçte zamanı kaliteli değerlendirmenin farklı bir yolu olarak görüyorum. Okuduğumuz kitabı, yazarını incelemek ve farklı bakış açılarıyla tartışmak çok öğretici ve aynı zamanda da çok keyifli.
Okumak ne kadar önemli insan hayatında değil mi?
Kitap okumak insanı düşünen, sorgulayan, çalışan, üreten bir birey haline getirir. Kitapların uçsuz bucaksız dünyasına bırakırsak kendimizi nerelere gideriz kim bilir? .Bazen geçmişe, tarihin derin sularına götürür. Bazen masallar diyarına, bazen düşler ülkesine götürür. Bazen de bilime, geleceğe götürür… Bizleri düşünen, sorgulayan, çalışan, üreten yapan yol, okumaktan geçer ve yolun sonu özgürleşmektir…
Kısıtlamaların sıklaştırıldığı bu dönemde, ANTERHABER okuyucularına kitaplarla nitelikli zaman geçirmelerini tavsiye ediyorum…
Sevgi ve dostlukla…
AYSER ÖZBULUT
- Viçe Kitap Günleri ve Heyamola
- Günlerdir reklamları izliyoruz, fakat gerçekler başka
- Fark yaratan belediyeden Halkın Bakkalı ve Emek Evi….
- KADINLAR… EVLERİN DİREKLERİ…
- “Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.” SAİT FAİK ABASIYANIK
- Değişen bir şey yok. Varmış gibi yapıp, yokmuş gibi yaşıyoruz…
- Merhaba 2021. Sonunda sana da girdik!
- Pazar alışkanlıklarımız değişti mi?
- BİNBİR MASAL BİR KALE
- BODRUM'DA SAĞLIĞIMIZ EMİN ELLERDE
- Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır..
- Umarım yolunuz düşer bu köylerden birine