içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yatağanlı Tayyibe Demirel çevre zaferini ikinci kez kazandı

Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Hacıbayramlar mevkiinde Yatağan Termik Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Yeraltı kömür işletmesi” için, Turgut Mahallesi’nden Tayyibe Demirel’in açtığı davaya Danıştay son noktayı koyarak “kömür işletmesi açılmasına “dur” dedi.

Yatağanlı Tayyibe Demirel çevre zaferini ikinci kez kazandı
Haberi Sesli Dinle

Muğla’nın  Yatağan ilçesine  bağlı Hacıbayramlar mevkiinde Yatağan Termik Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Yeraltı kömür işletmesi” için Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı bölgede zeytinlikleri olan Turgut Mahallesinde yaşayan 64 yaşındaki  Tayyibe Demirel tarafından dava açılmıştı. Konu ile ilgili Muğla Çevre Platformu ve davayı üstlenen hukukçular bugün yazılı açıklama yaptı.

Tayyibe Demirel’in hukuk danışmanı Mehmet Çilsal ile Muğla Barosu Avukatlarından Bora Sarıca tarafından açılan davanın sonuçlandığını ve Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı tarafından ÇED Gerekli Değildir kararının ikinci kez red edildiği belirtildi.

 

 

TAYYİBE DEMİREL İKİNCİ KEZ DAVAYI KAZANMIŞ OLDU

Çilsal yaptığı açıklamada “Yatağan yeraltı kömür işletmeciliği projesinin ÇED Gerekli Değildir kararını Muğla İdare Mahkemesi iptal etmişti. Dosya şirketin temyizi nedeniyle Danıştay’ a gitmişti. Danıştay itirazı yerinde bulmayarak temyizi reddetti dolayısıyla Muğla İdare  mahkemesinin kararı kesinleşti.Tayyibe hanım davayı ikinci kez kazanmış oldu” diye konuştu.

 

 

KARAR KÖMÜR İŞLETMELERİNİN İLERLEMESİNE BARİYER OLDU
Muğla Çevre Platformu üyesi gönüllü avukatı Bora Sarıca ise yaptığı açıklamada  “Yatağan termik santral mücadelesinin 30 yıllık bir geçmişi var. Buradaki termik santral ve kömür işletmeleri Yatağan ve etrafını adeta kuruttu. Yatağan zeytini, tarımı ve tarihi ile anılması gereken bir yer iken, şimdi termik santralin yıkıcı etkilerine karşı ayakta tutunmaya çalışıyor. Danıştayın bu karı kömür işletmelerinin pervasızca ilerlemesine bariyer koydu. Bu karar sonrası termik santral şirketi yeni kömür sahaları için ÇED olumlu kararı almak zorunda kalacak. Zaten bu dava açıldığında dava devam ederken ÇED sürecine başlamışlardı. Danıştay, bilirkişi keşfi yapılmalı diye yerel mahkeme kararını bozunca ÇED sürecini ilerletmediler. Bu son karardan sonra tekrar ÇED süreci başlatıp, olumlu karar almaya çalışacaklar. Ancak bu dava için verilen bilirkişi raporu ve ona yapılan itirazlar üzerine hazırlanan ek bilirkişi raporları çok sağlam. Bu nedenle ÇED olumlu kararı almalarının zor olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 “KAYALAR RADYOAKTİF ELEMENTLER İÇERİYOR”
Kararın onaylanmasında en büyük etkenin ise bilirkişi raporunun Jeolojik açısından yapılan değerlendirmelerde ise Yatağan Havzasındaki kömürlü tortul kayalar ile yan kayaların metal ve radyoaktif elementler içerdiğinin altı çizildi. Havzadaki yer altı su kaynaklarından alınan su örneklerinin ve kömürlü tortul ve yan kaya örneklerinin laboratuvar analizlerinin dahi yapılmadığına dikkat çekilen raporda, yeraltı kapalı işletme sürecinde çıkarılacak kömür ve pasa malzemenin depo sahası zeminin yalıtımı konusunda da bilgi verilmediğinin altı çizilmişti. Bilirkişi raporunda sonuç olarak net bir şekilde “ÇED gerekli değildir” kararının uygun olmadığı kanaatine varıldı.

 

 

 MUÇEP: YENİ KÖMÜR HAVZALARI AÇILMASINA DA KARŞIYIZ
Danıştay kararı ile ilgili Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından yapılan yazılı açıklamada “30 yılı aşkındır süren, nefes alınabilir Yatağan için, mevcut termik santrale karşı yapılan mücadelelerde birçok hukuki kazanıma karşın, Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir şekilde işletilmeye devam edilen santralin, çevre mevzuatını, doğal yaşamı ve insan sağlığını hiçe sayar hali bir kez daha mahkemece hüküm altına alınmıştır. Bu hususta santrale can suyu denilebilecek nitelikte yeni kömür havzaları açılmasına da karşıyız. Mahkeme kararı ve dosya kapsamındaki bilirkişi raporu bir kez daha doğanın alarm verdiğini, artık termik santral ile onu besleyen kömür madenciliğine son vermemiz gerektiğini vurgulamaktadır” denildi.

 

Tarih: 29-08-2020

FACEBOOK YORUM
Yorum