içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

MİLLETVEKİLİ ERBAY “GÖKOVAYI TALAN ETTİRMEYECEĞİZ”

Gökova’daki Çamlı Mahallesinde, “Jeotermal arama ruhsatlı sahada, kaynak arama amaçlı sondaj yapılması” projesine karşı çevrecilere ilk destek, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay’dan geldi!..

MİLLETVEKİLİ ERBAY “GÖKOVAYI TALAN ETTİRMEYECEĞİZ”
Haberi Sesli Dinle

MİLLETVEKİLİ ERBAY “GÖKOVAYI TALAN ETTİRMEYECEĞİZ”

ANTERHABER - Marmaris Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu’nun “Gökova Körfezi’nin Jeotermal Kâbusu”   başlığı  ve “Marmaris’i koruyacak mıyız?” sorgulamasıyla,  Marmaris Çamlı Köyü Mahallesi sınırları içerisinde   “Jeotermal arama ruhsatlı sahada, kaynak arama amaçlı sondaj yapılması” projesine karşı  verdiği basın açıklamalı tepkisine ilk destek  CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay’dan geldi.
             “Gökova Körfezi’nin katledilmesine izin vermeyeceğiz!..” başlığıyla basın açıklaması yapan Erbay  “Her geçen gün ülkemizin doğal güzellikleri jeotermal ya da maden arama gibi çeşitli gerekçelerle katlediliyor. Aydın ve Çanakkale’den sonra şimdi sıra doğal güzellikleriyle ünlü, Türkiye turizminin gözbebeği Marmaris ilçemize geldi. Marmaris  Çamlı Köyü Mahallesi’nde jeotermal arama çalışmaları Gökova Körfezi ve çevresine geri dönüşü olmayan zararlar verecektir. Bu karar bir an önce iptal edilerek, ülkemizin cennet köşesi olan bu bölgemizin talan edilmesi, durdurulmalıdır.” dedi.

 


             Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde 28.08.2019 tarihinde yayınlanan ER 3372969 sayılı ruhsatla verilen sondaj izninin enerji santrali hedeflemediği veya hedeflemeyeceği iddia edilse de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafında verilen izin yazısında, ‘jeotermal enerji santrali’ ifadesinin yer aldığını belirten Erbay, “Proje dosyasında arama faaliyetinin kaplıca ve sera amacıyla yapıldığı yazmaktadır. Ancak bu arama ruhsatı izninin jeotermal enerji santrali kurulması için verildiği ortadadır. Sondaj ruhsatı izni Marmaris Çamlı Mahallesi’ne 3 kilometre uzaklıkta 2000 m2’lik bir alanı kapsamaktadır. Çıkarılacak suyun sıcaklık derecesine göre 750 metre derine kadar sondaj yapılabilecektir. Bu da yeraltı sularının dengesinin bozacak ve doğal yaşamı olumsuz yönde etkileyecektir. Gökova Körfezi gibi dünyanın dört bir yanından turistlerin geldiği bu cennet köşesini yok edecektir.  Daha önce birçok bölgede kurulan jeotermal enerji santrallerinin doğaya, çevreye, tarıma ve en önemlisi de insan sağlığına yönelik tehditleri ve verdiği zararlar açık bir şekilde ortada dururken Marmaris’te böyle bir ruhsatın verilmesi kabul edilemez.” dedi.
KORUNMASI GEREKEN ALANA NASIL İZİN VERİLİR?
            Gökova Körfezi’ne yapılacak bir termik santralin bölgeye telafisi olmayacak zararlar vereceğine dikkat çeken Erbay,  “ Bakanlık tarafından izin verilen alan, aynı zamanda Bakanlık tarafından korunması gereken bir alan. Projenin yapılacağı Gökova Körfezi ‘Özel Çevre Koruma’ bölgesi olması nedeniyle yurdumuzda doğal yapının korunduğu nadir bölgelerden birisidir .  Bu bölge uluslararası anlaşmalarla koruma altındadır. Sondaj izni verilen alanın statüsüne baktığımızda ‘mevcut özellikleri korunacak alan’ olduğu görülmektedir. Bu alanda yapılaşma yasağı vardır. Köylülerin bir kulübe bile yapmasına izin verilmeyen bir alana jeotermal enerji santrali kurulmak istenmektedir. Diğer yandan bu alan orman kanununa göre ‘orman alanı sayılan yerler’ kapsamındadır.  Proje raporunda her ne kadar “ekolojik peyzaj, kültürel ya da diğer değerleri için özel koruma altına alınmış ve projeden etkilenebilecek alanlar bulunmadığı’ iddia edilse de,  sondaj noktasına 450 mesafedeki Boncuk koyu, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesiyle korunan Kum Köpek Balığı’nın, Akdeniz Havzası’ndaki sayılı alanlarından biridir. Sondaj çalışmaları sırasında kurulacak şantiye arama sahasındaki doğal örtünün yok olmasına ve o bölgede bir çamur havuzunun oluşmasına neden olacaktır. Yeraltı sularının dengesi bozulacak dolayısıyla da doğal yaşam etkilenecektir. Diğer yandan bu proje ile birlikte bölgede turizm, tarım, hayvancılık, arıcılık gibi bölge insanımızın geçim kaynakları zarar görecek, köylülerimize büyük ekonomik zararlar verecektir. “ dedi.

 

 

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI GÜNEŞ VE RÜZGAR  VARKEN NEDEN?
            Dünyadaki birçok gelişmiş ülkenin, insan sağlığını korumak, doğaya ve çevreye zarar vermemek için güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini vurgulayan CHP’li Burak Erbay, “Ülkemiz önemli bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahiptir. Rüzgar ve güneş enerjisi, dünyanın birçok ülkesinde artık en önemli enerji kaynakları olarak kullanılmaktadır. Coğrafik olarak bulunduğumuz konum itibariyle yılın dört mevsimi boyunca güneş almaktayız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye’nin Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası (GEPA) raporuna göre ülkenin bir yıl içerisindeki toplam güneşlenme süresi 2.737 saat olarak belirlenmiştir. Bu da günlük alınan güneşin 7,5 saate tekabül ediyor. Güneş süresinden elde edilen yıllık güneş enerjisi ise 1.527 kilowatt/saat olarak ölçülmüştür. Bu rakam günlük ortalama 4,2 kilowatt/saat’e denk gelmektedir. Türkiye yılın 114 günün güneş enerjisi üretme yetisine sahip olan bir ülke.  Diğer ülkelerle kıyaslandığında,  bu da oldukça ciddi bir rakam. Rüzgar enerjisi açısından da önemli bir potansiyele sahibiz. Özellikle Muğla en çok rüzgar alan iller sıralamasında altıncı sıradadır. Rüzgarda ülkemizin 48 bin megavat ekonomik fizıbıle edilmiş potansiyeli vardır. Şu an mevcut kurulu güçle 7 bin 600 megawat enerji üretiyoruz. Ülkemizin böyle bir potansiyeli varken, bu potansiyeli kullanmamak ve doğamızı, yaşamımıza zarar veren, modası geçmiş yöntemleri kullanmak akıllıca bir yol değildir.   Yapılacak yatırımlarla enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını rüzgardan ve güneşten sağlayabiliriz. Gelecek kuşaklarımıza temiz bir hava ve yaşanabilir bir ülke bırakmak için çok acil bir şekilde alternatif enerji kaynaklarına yönelik yatırımlarımızı artırmamız gerekiyor.” dedi.  

Tarih: 21-10-2019

FACEBOOK YORUM
Yorum