içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bodrum ve Milas yangınlarından önce köylünün tapularına şerh konulmuş

Muğla’nın Milas ve Bodrum ilçelerinde Temmuz ayının sonunda başlayarak 13 gün süren yangınlarda ormanlık ve zeytin tarlaları yanan 100'ün üzerinde köylünün zeytin tarlalarının kamulaştırılması için tapularına şerh konulması köylüyü isyan ettirmişti. Tapulara yangınlardan birkaç ay önce şerh konulduğu ortaya çıktı.

Bodrum ve Milas yangınlarından önce köylünün tapularına şerh konulmuş
Haberi Sesli Dinle

Hukuki mücadele başlatan köylülerin Avukatı Remzi Kazmaz “Tapulara yangınlardan önce şerh konulduğu ortaya çıktı. Devlete ve hükümete sesleniyoruz. Bu projenin hiçbir kamu yararı yok. Bu nedenle bu projenizi bir kez daha gözden geçiriniz. Hatta yetkililerinizi bu bölgeye göndererek ciddi bir inceleme yapılmasını sağlayın. Sadece sermayenin değil, doğanın ve köylülerin de hakkını gözeten adil bir karar için bu çalışmaları mutlaka yapmalısınız. Sosyal devletin, Hukuk devletinin amacı da budur. Devlet vatandaşını korumak için var ama koruma sermayeye yapılıyor” diye konuştu.

 

Muğla’nın Bodrum ve Milas ilçelerinde 29 temmuz tarihinde başlayan ve 13 gün süren orman yangınında 9 köyün orman ve zeytinlikleri kül olmuştu. Yangından sonra yaralarını sarmaya çalışan köylüler zeytinlik arazilerine Yenilenebilir Enerji nedeniyle tapularına şerh konulmaya başlandığını anlayınca şok oldu. Geçtiğimiz hafta sonu Yukarı Mazı Köyü’nde toplanan köylüler, çevreciler ve gönüllü avukatlar hukuki mücadele başlattı.

 

TAPULARA YANGINLARDAN ÖNCE ŞERH KONULMUŞ OLMASI BİR TESADÜFMÜ

Yaklaşık 100’den fazla köylünün tapularını haberleri olmadan şerh konulduğunu ve kamulaştırma işlemlerinin başlatıldığını belirten Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz “Ormanları, zeytinlikleri ve gelecekleri kül olan köylülerimiz bir yaranın acısını sararken 2. Kez bir şok ile karşılaştılar. Şimdi çocuklarının torunlarının geleceklerine sahip çıkmanın derdine düştüler. Bodrum ve Milas Kent Konseyleri olarak köylülerin hukuk mücadelesinin yanında olacağız. Yangında ormanları, zeytinleri, ağılları kül olan evleri zarar gören Çiftlik, Çökertme, Mazı, Fesleğen, Bozalan, Yeniköy, Aşağı Mazı köylülerinin zeytin tarlalarına Enerji Bakanlığı tarafından kamulaştırma amacıyla şerh konulması vatandaşın kafasını karıştırdı. Herkes şaşkın. Özellikle yangından önce şerh konulması kötü bir tesadüf mü yoksa bu işin altında başka işler de var mı” diye konuştu.

 

 

9 KÖYDE 19 ALAN YEKA OLARAK İLAN EDİLDİ

 

Türkiye’nin önde gelen çevre ve doğa avukatlarından Remzi Kazmaz köylülerin avukatlığını üstlendi. Kazmaz yaptığı açıklamada “Bakanlık kamu yararı adına hareket ettiğini sanarak vatandaşa sormadan, fikrini almadan, tenezzül edip bir toplantı dahi yapmadan vatandaşın arazisine, zeytinliğine Kamulaştırma amacıyla Tapularına şerh koydurarak Resmi Gazete’de yayınlamıştır. Hiçbir Hukuk devletinde Yürütme  idare, iş ve eylemlerini böyle yürütmüyor, yürütemiyor. Ama işler başkanlık sisteminde böyle yürüyor. İşte Bakanlığın yayınladığı bu genelge ile 9 köyde 19 alan, 21.03.2021 tarihinde 31430 Sayılı Resmi Gazete’de RÜZGAR ENERJİ adına (YEKA) olarak ilan edilmiştir. Yetmedi Bakanlık bir adım daha ileri giderek bu alanlarla ilgili düzenleyici bir işlem daha yaptı. Buna göre bu alanların  -söz konusu kanun maddesi hükmü gereği YEKA olarak ilan edilen alanların-  kullanımını etkileyici İMAR PLANLARININ düzenlenmemesi, bu alanlarla ilgili imar planlarına re’sen YEKA olarak işlenmesi ve ilgili tapu kütüklerine ŞERH edilmesi gerekmektedir.Bu da yetmedi Bakanlık bu konuda çok kararlı ve aynı zamanda coşkulu bir şekilde, adı geçen genelgeyle alakalı ilgili makamlara talimatlarını yağdırmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 

 

KORUNAN ÇEVRE VE KÖYLÜ DEĞİL SERMAYE

 

Kazmaz açıklamasının devamında ise “Yani Bakanlık vatandaşın tarlasını, zeytinliklerini bir ana şefkatiyle koruyor. Bu korumayı kimin için yapıyor diye sorduğumuzda da cevap hazır tabii ki de Devlet için, köylümüz için. Ama durum hiç de öyle değil. Bakanlığın bu genelgesi ile korunan çevre ve köylü değil, korunan sermaye. Biz defalarca söyledik: RES’lere karşı değiliz, konulduklara yerlere karşıyız” dedi.

 

 

KÖYLÜNÜN TAPULARINA ŞERH KOYMAYA DEVAM EDİYORLAR

Köylüler adına açıklama yapan ve tapulara halen devletin bugünde şerh koymaya devam ettiğini belirten Avukat remzi Kazmaz “Şimdi de yanan bu ormanları ıslah etmek, tekrar eski haline getirmek ve halkın kullanımına sunmak en doğru yol iken siz tam aksini yaparak, vatandaşa yine sormadan, onun tarlasına ondan habersiz şerh koydular. Önümüzdeki günlerde ise bölgeye RES direklerini kurmak için Acele Kamulaştırma yapacaklar. Tapuya şerh koyulan bölgeler aslında Dünya Turizmi için çok önemli alanlar.Bodrum’un enerjiye değil, turizme ihtiyacı var. Doğa turizmi-eko turizm için zaten halkın kendi içinde çalışmaları mevcut. Ev pansiyonculuğu bu bölgelerde yaygınlaşmaktadır. Bu doğa harikası alana 150 m2’lik elektrik santrali direklerini dikmek başlı başına bir doğa katliamıdır. Ayrıca bu bölgede kurulacak RES’ler yaşam alanlarını da etkileyecektir.Bir Bodrum sevdalısı, bir çevre avukatı olarak orada yaşayan müvekkillerim adına size sesleniyorum:  Bu projenin hiçbir kamu yararı yok. Bu nedenle bu projenizi bir kez daha gözden geçiriniz. Hatta yetkililerinizi bu bölgeye göndererek ciddi bir inceleme yapılmasını sağlayın. Sadece sermayenin değil, doğanın ve köylülerin de hakkını gözeten adil bir karar için bu çalışmaları mutlaka yapmalısınız. Sosyal devletin, Hukuk devletinin amacı da budur.Bu anlamda bu projeler mahkemelere taşınmadan, halk ile devlet karşı karşıya gelmeden mutlaka adil bir çözüm bulunmalıdır” dedi.

 

Tarih: 30-11-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum